Sultan Mesud, Selçukluların artık kendi devleti için ne kadar büyük bir tehlike olduğunu anlamış ve onlar üzerine sefere çıkmıştı. Nihayet Sultan Mesud ilk iki savaşta Selçukluları mağlup ettti (1039). Ancak bu Gazneliler için Selçukluları tamamiyle itaat altına alabilecek kesin bir zafer değildi. Bu bakımdan Selçuklulara barış teklif edildi.
Selçuklular tarafında da kabul edilen bu teklife göre; Gazneli ordusu Herata gidecek, Nesa, Baverd, Fevare şehir ve hududları Selçuklulara teslim edilecek, Selçuklular ele geçirmiş oldukları Nişabur, Serahs ve Mervi tahliye edeceklerdi. İki tarafın da bu geçici barışı kabul etmelerinin sebebi, dinlenmek ve yeniden savaşa hazırlanmaktı.
Selçuklular barış şartlarına uymadıkları gibi, Gazneli topraklarına yeniden akınlara başladılar. Sultan Mesud tekrar Selçuklulara karşı harekete geçti. Selçuklular ile Gazneliler arasında devam eden savaşların en büyüğü ve önemlisi Merv civarındaki Dandanakan kalesi yakınında oldu.
Selçuklular, Sultan Mesud idaresindeki ordu karşısında kesin sonucu alarak Gaznelileri hezimete uğrattılar (24 Mayıs 1040). Dandanakan savaşını kazandıktan sonra Selçuklu Beyleri toplanarak Tuğrul Beyi "Horasan Emiri" ilan ettiler. Artık Horasanda tamamen bağımsız bir devlet kuruyorlar ve büyük bir imparatorluk için ilk adımlarını atıyorlardı. Ayrıca devrin adeti gereğince civardaki hükümdarlara zaferlerini bildiren "fetih-nameler" gönderdiler.
Selçuklu reisleri aynı ay içinde Merv şehrinde toplanan Kurultayda bir araya gelerek mühim kararlar aldılar. Bu toplantıda alınan kararlardan birisiyle Abbasi Halifesi Kaim bi-Emrillaha sadık olduklarını ve Horasanda adaleti tesis edeceklerini bildirdiler. Bundan sonra Selçuklular hakim oldukları ve ayrıca ilerde ele geçirmeyi tasarladıkları ülkeleri yine eski Türk geleneği gereğince bölüştüler.
Bu bölüşmeye göre; Tuğrul Bey "sultan" sıfatı ile Nişaburu alarak batıya Irak tarafına gidecekti. Çağrı Beye "Melik" unvanı ile merkez Merv olmak üzere Ceyhun ile Gazne arasındaki bölge, Musa Yabguya, Büst, Herat ve Sistan havalisi verildi. hanedana mensup şehzadeler de birer bölgenin zabtı ile görevlendirilmişlerdi.
Selçuklular bu esas üzerine fetihlere giriştiler ve bu süratle gerçekleştirdiler. Çağrı Bey Gaznelilere karşı başarılı savaşlar yaparak, onları Horasandan tamamen uzaklaştırdı. Bir Gazneli ordusunu mağlup ederek Belh şehrini ele geçirdi (1040 yılı sonbaharı). Tuğrul Bey ile beraber Harezme yürüdüler ve ezeli düşmanları Şah Meliki mağlup ederek, geçmişte uğradıkları baskının acısını çıkardılar ve Harezm ülkesini Selçuklu Devletine bağladılar (1043). Daha sonra Çağrı Bey oğlu Alp Arslanın yardımı ile başarısını sürdürdü ve Karahanlıları mağlup etti.
Ele geçirdiği bölgelerde Selçuklu hakimiyetinin tanınması ve buralara Karahanlıların saldırmamaları şartı ile başarılı bir anlaşma yaptı (1050). Çağrı Bey ayrıca Gazneliler sultanı İbrahim ile de Hindikuş dağları arada sınır olmak üzere anlaştı (1059). İki devlet arasındaki bu anlaşma yarım asır kadar devam etmiştir.
Selçuklu Devletinin kuruluşunda büyük rolü olan Çağrı Bey, yetmiş yaşında Serahs şehrinde öldü (1060). Ailenin en büyüğü Musa Yabgu, Dandanakan savaşından sonra Heratı zabtetti (1040). O Sistan bölgesini idaresi altında bulunduruyor ve daha çok Heratda oturuyordu. Ancak onun hanedanın öteki üyeleri kadar başarılı olmadığı anlaşılıyor. Nitekim 1064 yılında Sultan Alp Arslana isyan etti. Neticede Herat kalesinde yakalanarak Alp Arslanın yanına götürüldü ve böylece siyasi hayatı sona erdi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder