Alm. Syphilis (f), Fr. Syphilis (f), İng. Syphilis. Cinsî temasla geçen ve hayat ilerledikçe birçok organda büyük hasarlara sebeb olan, zührevî hastalıkların en başta geleni. Frenginin ilk olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmemektedir. Ancak ortaçağ Avrupasında yaygın olarak görülür. Tanzimattan sonra Avrupalılardan geçtiği için Frank (Avrupalı) hastalığı mânâsına “frengi” denilmiştir.
Frengi hastalığının âmili olan mikroorganizma 1905te, Schaudinn ve Hofmann tarafından bulunmuş ve “Treponema pallidum” ismi verilmiştir. Frengi, etkili ilâçların bulunmasına kadar oldukça yaygın ve etkili bir hastalıktı. Mikrop çok dayanıksız bir yapı özelliğine sâhiptir. Nemli yerlerde bir müddet canlı
kalabilirse de kuruluğa hiç dayanamaz. Sabun ve antiseptik maddelere karşı mukâvemeti hemen hiç yoktur.
Hastalık, umûmiyetle, cinsî temas ile bulaşır. Diğer temaslarla bulaşması da mümkün olup, çok nâdirdir. Doktor ve hastabakıcılarda meslekî olarak hastalık ortaya çıkabilir. Kan nakli ile de hastalığın geçtiği bildirilmektedir. Bu yüzden kanı kullanılacak olan kimseler (donör)de daha önce frengi geçirip geçirmediğini gösteren testlerin yapılması kan merkezlerinde mecbûrî olup, çok âcil olmadıkça bunun dışına çıkılmaz.
Frengi ya doğuştan mevcuttur veya sonradan geçer. Sonradan meydana gelen frengi üç devrede ortaya çıkar. Her devrenin kendine has belirtileri vardır:
Birinci devir frengi: Mikrobun vücuda girdiği andan, ilk döküntünün çıkışına kadar olan devredir. İlk frengi ülserinin (deride) meydana çıkmasına kadar geçen müddete “birinci kuluçka devri” denir ki, ortalama üç hafta sürer. Frengi ülserinin çıkmasından vücutta genel belirtiler meydana gelmesine kadar olan zamâna da “ikinci kuluçka devri” denir ve bu da ortalama, altı hafta kadardır.
Birinci kuluçka devrinin sonunda, mikrobun girdiği yerde mercimek büyüklüğünde kırmızı, ağrısız bir kabartı hâsıl olur. Daha sonra bu kabartı etrâfa ve derinlere doğru büyüyerek, frengi ülserini meydana getirir. Buna “frengi şankrı” adı verilir. Frengi şankrı ağrısızdır çok defâ bir tânedir. Büyüklüğü değişiktir. 4-6 hafta içinde iz bırakmadan iyileşir. Mikrobun alınışından 5-6 hafta ve şankr çıktıktan 8-10 gün sonra, o bölgenin lenf bezlerinde frengi mikropları yerleşerek onları şişirirler. Bezler sert ve ağrısızdır. Erkeklerde şankrlar genellikle tenâsül uzvunun uç kısmında yerleşirler. Vücudun diğer yerlerinde şankrlar bulunabilir. Bu dönemde şankrın özellikleri, şankrdan alınan materyalden mikrobun tesbiti ve bâzı kan testleri teşhiste yardımcı olur.
İkinci devir frengi: İkinci kuluçka devri sonunda hastada, bâzı genel belirtiler görülür. Düzenli olmayan bir ateş vardır. Geceleri artan başağrısı, düşkünlük, iştahsızlık, terlemeler, kemiklerde geceleri artan ağrılar ve uyutmayan sinirsel ağrılar olur. Dalak büyüyebilir. Sarılık olabilir. Mikrobun vücuda girişinden, yaklaşık iki ay sonra, vücuttaki bütün lenf bezleri şişer. Bu devrede pembe lekeler, küçük kabartılar ve cerâhat toplantıları görülebilir. Deri renginde değişiklikler olabilir. Güve yeniği manzarası gösterecek şekilde saç dökülmesi olabilir.
Üçüncü devir frengi: Bu devir, mikrobun vücuda girişinden genellikle dört sene sonra başlar. Bu devrede mikrobun gücü azaldığı için bulaşma özelliği de azalmıştır. Bu dönemde vücutta pembemsi, 12 mm çapında halkalar yapabilen lekeler görülür. Yine bu dönemde “gom” adı verilen ve genellikle bacaklarda olmak üzere vücudun her yerinde yerleşebilen deri altı urları görülebilir. Gomlar iç organlarda da ortaya çıkabilir. Bu dönemde organlarda harabiyetler görülür. En mühimleri, merkezî sinir sisteminde görülenlerdir (menenjit, çeşitli felçler, vs.). Paralizi general veya genel felç denilen durum frenginin yaptığı bir beyin-beyin zarı iltihâbından dolayıdır.
Doğuştan olan frengi, frengili bir kadının hâmileliği sırasında mikropların bebeğe geçmesinden dolayı ortaya çıkar. Doğuştan olan frengi üç bölümde mütâlaa edilir.
Cenin frengisi: Cenin, ekseriya 6-7. aylarda ölür ve düşük hâlinde dışarı atılır.
Süt çocuğu frengisi: Belirtiler ya doğarken vardır veya birkaç hafta sonra ortaya çıkar. Çocuğun el içi ve ayak tabanlarında içi su dolu kabarcıklar, özel bir nezle hâli vardır. Dalak büyük olup, yalancı felç de görülür. Deride ve ağız içinde çeşitli frengi arazları husûle gelir.
Gecikmiş çocukluk frengisi: Belirtiler dört veya daha ileri yaşlarda ortaya çıkar. Burada çentikli dişler, göz camsı cisminde bozukluk, burun çöküklüğü ve iç kulak sağırlığı söz konusudur.
Frengi teşhisinde, hastalığın hikâyesi ve muâyene netîcesi hekime çok yardımcı olur. Frenginin büyük belirtileri; saç dökülmesi, alında sert şişlikler, dudak üstünde beliren sertlikler, boyun bezlerinin şişmesi ve cerahatli yaraların olması, kolda akıntılı yaralardır. Frenginin 1 ve 2. devrelerinde vücut sıvılarında mikrobun tesbiti ile kesin teşhis konur. Wassermann Testi gibi bâzı özel testler de teşhis için yardımcıdır.
Tedâvide önceleri çekilen büyük sıkıntılar, penisilinin keşfi ile önemli derecede azalmıştır. Tedâvi doktor kontrolü altında yapılmalıdır. Tedâvinin müessirliği özel frengi testleri yapılarak araştırılır.
Korunma: En mühim husus gayri ahlâkî cinsel temastan kaçınmaktır. İslâm dîninin zinâyı menetmesi, İslâm ülkelerinde frenginin yayılmasını önlemiştir. Frenginin yaygın olduğu bölgelerde taramalar yapılır, erken teşhis ve tedâvi için çalışmak önlemede yardımcı olur.

0 yorum:

Yorum Gönder