CİNSEL İLİŞKİDEN ÖNCE BESMELE ÇEKMEK
Cinsel ilişkiden önce besmele çekmek müstehaptır. Sonra şu duayı okur:
Bismillhi, allahumme cennibna-ş şeytane ma-rezektena"
Bu müstehap ve cinsel ilişkinin edeplerindendir.
CİNSEL İLİŞKİDE EŞLERİN BAŞKALARINI HAYAL ETMELERİ
Eşler cinsel ilişkide bulunurken erkek hanımını tanıdığı güzel bir kadın diye hayal etmesi, kadının da kocasını başka bir erkek diye hayal ederek sevişmesi, cinsel ilişkide bulunması haramdır.
İbn-i Abidin bu, suyu şarap olarak düşünüp şarap niyetiyle içmeye benzer. O, haram olduğu gibi bu şekilde cinsel ilişkide haramdır. (İbn-i Abidin:6/372))
Bu tür davranışları ailelerin yıkılmasına sebep olacağı için İslam yasaklamıştır.
ERKEK HANIMININ GÖĞSÜNDEN SÜT EMSE
• Kadının memesinden süt emmek veya içmek, süt anne ve süt evlatlığı için yeterli değildir.
• Süt emen kişi iki yaşını doldurmamış olması gerekir. Bu itibarla hanımının göğsünü emen erkeğin süt evladı olması düşünülemez.
• Bir erkek hangi sebeple olursa olsun, hanımının memelerinden emse zevciyat hayatlarını devam ettirmelerine bir engel teşkil etmez.
• Günah değildir.
EVLENECEK KADINLA ERKEK ARASINDAKİ DENKLİK
Evlilikte denkliğin gözetilmesine dair Kur'an'dan bir hüküm yoktur. Ayrıca bu konuda emredici bir hadiste mevcut değildir. Sadece şöyle bir hadis vardır,
"Üç şeyi geciktirme vakti gelince namazı, hazır olunca cenazeyi, dengini bılunca evlenecek kızı."
Fakat eşlerin birbiriyle anlaşamamaları tehlikesinin yüksek olması ve erkeğin bazı bakımlardan kadından aşağı bulunmamasının özellikl onun hakimiyeti sağlaması açısından bazı mahsurlar meydana getirebilmesi sebebiyle alimlerin çoğu evlilikte denkliği şart koşmuştur.
Evlenmede denklik kadında değil erkekte aranır. Erkek kendine de denk olmayan kadınla evlenebilir.
Denklikte aranılan özellikler:
• Soyca denk olmak
• Dindarlık bakımdan denk olmak
• İlim, sanat ve meslek bakımından denk olmak
• Zenginlik bakımından denk olmak
• Hürriyette denk olmak
Denkliğe önem vermeyen alimler insanların yaradılış olarakbirbirlerine eşit olduğunu ve İslam'ın değişik sosyal sınıflar arasında tam bir eşitlik meydana getirdiğini dikkate alıyorlar. Gerçekten İslam'da bütün insanlar bir tarağın dişleri gibi birbirine eşittirler.İnsanlar arasında üstünlük ancak Allah korkusu iledir. Servet ve mal ise her zaman yok olabilecek bir şeydir. Bu nedenle gerçek anlamda değer ölçüsü olamazlar. Bu açıdan yok olabilecek bir özellikte denklik üzerinde fazla durmamalı.
Yok olmayacak özellikler üzerinde durmalı. Bunlar: dindarlık, güzel ahlak, güzellik ve ilim gibi. Fakir olan zengin olabilir. Güzel ahlak ve dindarlık, fazilet gibi değerlerin değişmesi mümkün değildir.
İKİ BAYRAM ARASI NİKAH
Halk arasında "İki bayram arası nikah yapılmaz" diye bir inanç vardır. Bu inanç İslam'a göre batıldır.İslam açısından bu sözlerin hiçbir kaynağı yoktur. Aksine Allah Resulü Hz.Aişe ile iki bayram arası olan Şevval ayında nikahlanıp evlenmiştir. Dolayısıyla nikah ve düğünlerin Şevval ayında yapılması müstehaptır.
Halk arasında, "Bayram Cuma gününe tesadüf ederse, Cuma ile bayram namazı arasında nikah yapmaya yetecek kadar bir zaman kalmayacağı için böyle söylenmiştir." şeklinde bir tevil varsa da bunun islami bir kaynağı yoktur.
EVLENECEK ERKEĞE KINA YAPMAK
Kadınların kına yakmasına müsaade verilmiştir. Fakat evlenecek erkeğe ve sünnet olacak çocuğa kına yakmak haramdır. Ancak tedavi niyeti bulunduğunda bir mahzur yoktur.
BAŞLIK PARASI
Zamanımızda bazı kız babaları, halen erkek tarafından para almak suretiyle söz vermektedirler. Başlık veya ağırlık adı ile alınan bu para rüşvet kabilinden bir haramdır.
KADINA ARKA ORGANDAN YAKLAŞMAK
Kadına arka organdan temas ne şekilde olursa olsun kesinlikle haramdır. Şayet kadın bu işe razı olacak olursa, o da büyük günaha ortak olur. Eşler arası bile olsa anal ilişki livata olarak adlandırılmış olup, yasaklanmıştır.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: O, bir rahatsızlıktır. Bu sebeple ay halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah'ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şunu iyi bilin ki, Allah tevbe edenleri de sever, temizlenenleri de sever. Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın. Kendiniz için önceden (uygun davranışlarla) hazırlık yapın. Allah'tan korkun, biliniz ki siz O'na kavuşacaksınız. (Yâ Muhammed!) müminleri müjdele!" (Bakara Suresi : 222- 223)
.
Cinsel ilişki çocuğun çıktığı yerden olmak şartıyla ister kadının yüzü dönük olsun size, isterse arkası, Cenab-ı Hak (C.C.) helal olan yere ekin tarlası diyor. Yani çocuk yetişen doğum olan yer, bunun dışında herhangi bir yerden varmak haramdır.
Allah Resulu buyuruyor:
"Kadınlara arkadan varmayınız."
"Kadınlara arkadan yaklaşana lanet edilmiştir."
"Allah'ın size emrettiği yerden kadınlara yanaşın."
Erkeğin cinsel organının sünnet kısmı kadının arka organına sokulmasıyla bu haram işlenmiş olur.
Karısının tenasül uzvunu bırakıp da livata edenlere, şiddetli tazir lazım olur.
KADINDA AVRET SAYILAN ORGANLARI
• Cinsel organ ve çevresi,
• Büyük abdest mahalli ve çevresi,
• İki popo,
• İki oyluk (dizler oyluklara dahildir),
• Göbek ile kasık arası,
• İki kulak,
• İki meme,
• Topuklar dahil olmak üzere iki ayak bileği,
• Dirseklerle beraber iki pazu,
• Dirseklerle bileğe kadar olan iki kol,
• Gerdan, baş, saç, boyun,
• Omuzlar.
Bu sayılan organlardan her biri, ayrı organ kabul edildiğinden bunlardan birinin dörtte biri, üç tesbih miktarı yani rükun veya secde yapılacak kadar açılırsa namaz bozulur.
KADININ KOCASINA KARŞI GÖREVLERİ
• Kocasına karşı saygılı olmalıdır
• Birisiyle evlenen kadın artık kocasından başka herkese haramdır, başkasıyla nikah yapamaz, kendisinden ancak kocası faydalanabilinir.
• Kadın evlendiği kocasından şart koştuğu şekilde mehir aldıysa onun evine gider ve ona tabi olur.
• İslamın caiz gördüğü durumlar dışında ancak kocasının izniyle evden dışarı çıkabilir
• İslama aykırı olmayan hususlarda kocasının isteklerini yerine getirir
• İslamın tesbit ettiği çerçeve içersinde kocasının terbiye hakkını kabul eder.
KOCANIN KARISINA KARŞI GÖREVLERİ
• Karısına karşı iyi davranmalı
• Haklarını gözetmeli
• Temel ihtitaçları karşılamalı
• Gücü ölçüsünde güzel ve değerli elbiseler giydirmeli
• Evin yönetimine ortak etmeli
• Üzerine evlenmemeli, çünkü iki evlilik kıskançlık ve geçimsizlik doğurur. "Evde erkek, tende can gibidir; iki tende bir can olmadığı gibi iki kadına da bir erkek yakışmaz."
• Kadın üzerine asla baskı ve zorbalık yapmamalı.
• Birden fazla evli ise adalet
KADININ KOCASINA KARŞI VEYA TEK BAŞINA TESETTÜRÜ
Erkek, hanımın bütün vücuduna bakabilir. Meşru suretle ondan yararlanabilir.
İkinci bir görüşe göre bu caiz değildir. çünkü Resulullahın sünnetini Hz.Aişe şöyle anlatır:
"Ben Resulullahın avret mahallini asla görmedim"
Allah Resulü:
"Çıplak olmaktan sakınınız, zira yanınızda kişinin helada bulunduğu ve hanımıyla cinsel ilişkide bulunduğu zamanın dışında sizden hiç ayrılmayanlar var."
Takva ve azimet açısından ikinci görüş daha uygundur. Kurtubi birinci görüş daha sahihtir der.
Hanımın tek başına evde bulunduğu zaman göbekle diz kapağı arasını örtmek gerekir. Ancak her an birisi gelecek diye temkinli olması gerekir. Ayrıca insanın yanından ayrılmayan melekler vardır. Bunlar avret yerin açılmasından eziyet duyarlar.
KAŞ ALMA - KIL YOLDURMA
Kadına nisbetle yüz, güzelliğin aynası ve odak noktasıdır. Yaratılışın güzelliği de onda tezahür eder. Allah her şeyi olduğu gibi yüzü de cemalinin bir tecellisi olarak ahenkli, dengeli ve mükemmel yaratmıştır. Gerek bu anlayışın esas alınması, gerekse Hz.Peygamber'den (s.a.v.) rivayet edilen bazı hadisler sebebiyle, yüzdeki kılları yolmanın, kaşları inceltme (aldırma) ve kirpikleri uzatmanın şer'i hükmü İslam alimlerini bir hayli meşgul etmiştir.
Hz.Peygamber (s.a.v.) bir hadislerinde,
"Allah yüz tüylerini yolan ve yolduran kadına lanet etsin..." buyurmuş olup (Buhari, "Libas",84; Müslim, "Libas", 120), bu yasağın hangi nevi fiilleri kapsadığı İslam hukukuçuları arasında tartışma konusu olmuştur.
• Çoğunluğa göre kadının, kocası için ve onun izniyle yüzünde biten kılları alması, makyaj yapması, hatta kaşını düzeltmesi / inceltmesi caizdir.
• Hadisteki yasak, kadının dışarı çıkmak için yüz kıllarını yolması ve kaş aldırması ile ilgilidir.
• Malikiler de dahil bir grup alim ise, bunu yaratılışı değiştirmekte olarak değerlendirdiğinden her ne suretle olursa olsun caiz görmemekte veya mekruh görmektedir.
• Hadiste yasaklanan kıl koparmayı, yüzde sonradan biten ve yüzü çirkinleştiren yüz kıllarını koparma değil de, kaşları inceltmek veya yukarı kaldırmak için kaş kıllarını yolma olarak anlamak daha doğru görünmektedir.
YÜZÜK
• Nişan yüzüğü bir zaruret değildir.
• Gümüş yüzüğü takınmk caizdir. Ancak 4,8 gramı aşmamalıdır.
• Peygamberimiz gümüş yüzük takmıştır. Bu yüzden gümüş yüzük takmaksadece cevaz hükmü taşımamakta aynı zamanda sünnetde olmaktadır.
• Fahri Kainat efendimiz vefat ettiği gün parmağında gümüş bir yüzük vardı ve üzerinde "Muhammedün Resulullah" yazılı bulunuyordu. Daha sonra bu yüzük Hz.Ebubekir r.a. ve Hz.Ömer'e intikal etti.Hz.Osman ise, Eris kuyusunun başında iken, yüzük kuyuya düştü ve bütün aramalara rağmen bulunamadı.
• Demir, bakır ve tunç gibi madenlerden yapılan yüzüğü takmak gerek kadınlar gerekse erkekler için mekruhtur. Ancak üzerine tel dolanacak veya gümüş ile nikelaj yapılacaksa takmak caiz olur.
• İki taneden fazla yüzük takılması mekrıhtur.
• Her iki yüzüğün aynı parmağa takılmaması gerekir.
• Yüzüğün sol ele takılmasında bir sakınca yoktur. Ancak sağ ele takmak daha evladır.
• Peygamberimiz şahadet parmağı ile orta parmağa yüzük takılmasına müsaade etmemiştir. Yüzük küçük parmakla onun yanındaki parmağa takılmalıdır.
Home
»
dini bilgiler
»
Evlilik
»
Evlilikte Cinsel Hayat
»
kadın erkek ilişkileri
»
Kısa kısa
»
nikah
» Kısa Kısa
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder