
Batı şairlerin eserlerinde öbür kuşla rın herhangi birinden daha fazla yer tutar. İngiliz şairi Coleridgenin, tarla kuşunun ötüşünü "bulutların arasındaki bir meleğin şarkı söyleyişi" ne benzetmesinde hakikat payı vardır. Tarla kuşu daha çok açık alanlara rağbet eder, üzerine tüneyip öteceği yüksek bir tüneğin yokluğunda da şakımak için havada tâ yükseklere çıkar.
Tarla kuşlarının yetmiş beş türü bir Eski Dünya kuşu ailesi olan "tarlâkuşugiller" i (Alaudidae) meydana getirir. İçlerinden yalnız bir tanesi: "kulaklı tarla kuşu" (Otocoris alpestris), Amerika ya yerleşmiştir. Kulaklı tarla kuşunun rengi toprağa ve kuma uyar. Yakından bakılınca, siyah yakası ve gözünün üzerinde sarı bir çizgisi olan güzel bir kuş olduğu görülür. "Kulaklar", kuşun alnında siyah tüylerden meydana gelmiş iki küçük kümedir, fakat bunlar pek ender olarak göze gözükürler.
Tarla kuşları genel olarak ince yapılı, oldukça kısa ve kuvvetsiz koni biçimli gagalı, orta uzunlukta ve sivri kanatlı kuşlardır. Ailenin en ünlü şarkıcısı şüphesiz, "adi Avrupa tarla kuşu" dur (Alauda arvensis), 17-18 santim uzunluğundaki bu kuşun sırtı toprak rengi, çenesi ve gözünün üzerindeki çizgiler kirli beyaz, yanakları ve kulak bölgesi, gerdanı, üst göğüs bölgesi ve yanları pas rengi fon üzerinde daha koyu çizgili, kuyruğunun yanlan beyaz kenarlıdır. Bu tür bütün Avrupada, Kuzey Afrika da ve ılımlı Asya yla Kuzey Asyanın büyük bir kısmında yaşar. Adi Avrupa tarla kuşu, yerdeki basit bir ot yuvanın içine benekli ve grimsi 4 - 5 yumurta yumurtlar. Tarla kuşları birçok yer kuşları gibi, hoplayacaklarma koşarlar.
Birçok çöl tarla kuşları kamuflaj kurallarına uyarlar. Toprağın kızılımsı olduğu yerlerde tarla kuşlarının tüylerinin rengi de böyledir. Toprağın siyahımsı, kahverengi veya gri olduğu yerlerde, bu kuşların tüyleri aynı renkleri alır. Bu kamuflaj, çöller ve otluk ovalar gibi çalısı olmayan yerlerde tarla kuşlarının, atmaca gibi kuşların saldırılarına karşı tek korunma silâhlarıdır.
0 yorum:
Yorum Gönder